Fransa’da bir ilk: Macron’dan başkanlık seçimi öncesi karışan Korsika’ya ‘özerkliği konuşalım’ vaadi

Gelecek ay yeniden seçilme peşindeki Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un iki günlük ziyaret için Korsika’ya yolladığı İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, Fransa’nın son derece merkezileşmiş cumhuriyetinde uzun süredir tabu kabul edilen bir alana girdi.

Korsika gazetesi Corse Matin’e “Birçok başkan adayının Korsika için kurumsal bir evrimden yana olduğunu fark ettim… Özerkliğe kadar gitmeye hazırız… İşte, buyurun, o söz söylendi” diye konuşan Darmanin, ancak özerk statünün tam olarak ne anlama geleceğine hala karar verilmesi gerektiğini belirtti.

“Bunun hakkında konuşmamız gerekiyor, zaman alacak” ikazında bulunan İçişleri Bakanı, Macron’un olası ikinci döneminde adanın statüsüyle ilgilenmenin bir öncelik olacağını söyledi.

Darmanin ardından Fransız kanalı BFMTV’ye “Özerklik üzerine görüşmelerin uzun sürmesi ve zor geçmesi kaçınılmaz” diye konuşarak ekledi:

“Sonuç ne olursa olsun Korsika’nın geleceği tamamen Fransız cumhuriyetinin içindedir.”

Korsikalı çilerin sadece bir kısmı tam bağımsızlıktan yana, çoğu geniş çaplı özerklik talep ediyor.

çi eğilimli Korsika Bölge Konseyi Başkanı Gilles Simeoni, ‘Darmanin’in sözlerinin beklentileri artırdığını, ancak çapının genişletilmesi ve sağlamlaştırılması gerektiğini’ söyledi. Simeoni, özerkliğin ‘birçok Avrupa bölgesi ve özellikle Akdeniz’deki tüm büyük adalar için ortak hukuk’ olduğunu belirtti.

Bölge Parlamentosu Başkanı Marie-Antoinette Maupertuis, ‘adanın değişimin yolda olduğuna inanmadan önce güçlü sinyaller görmeye ihtiyacının olduğunu’ dile getirdi.

çi grup Core in Fronte’den Luc Bernardini ise “Pek umudumuz yok. Bir aydan bile daha kısa süre içinde bakan olarak kalıp kalmayacağını bilmediği halde buraya gelip böyle imalarda bulunmasına anlam veremiyoruz” diye çıkıştı. Bernardini, “Sadece bize veya kendisine kıyak geçmeye geliyorsa, tepkimiz, son günlerde sokaklardaki verdiğimizle aynı olacaktır. Korsika halkı ‘hayır’ diyecektir” dedi.

Darmanin’in ziyareti, 1998’de Korsika Valisi Claude Erignac’ı öldürmekten hapse atılan Korsika çisi grubun üyesi Yvan Colonna’nın güney Fransa’nın Arles kentinde tutulduğu hapishanede bir cihatçının saldırısına uğrayıp komaya girmesinin tetiklediği protestoların şiddet olaylarına dönüşmesinin ardından geldi. İçişleri Bakanı, ‘Colonna’nın dine hakaret nitelikli sözler sarf etmesinin ardından cihatçı mahkumun saldırısına uğradığını, bunun net şekilde bir terör eylemi olduğunu’ söyledi.

Vali suikastının ardından Korsika’nın ağaçlıklı bölgesinde 1503 gün saklanarak yakalanmaktan kurtulmasıyla tanınan Colonna’yı bağımsızlık davasının kahramanı olarak gören Korsika çileri ise saldırıdan Fransız devletini sorumlu tuttu. Fransız devletinin Colonna ile yoldaşlarını ailelerine daha yakın olacakları Korsika’daki bir hapishaneye transfer etmeyi uzun süredir reddettiğini hatırlattı.

“Statu francese Assassin” (Fransız devleti suikastçıdır) sloganıyla düzenlenen protestolarda hükümet binalarını ve ulusal bayrak da dahil olmak üzere Fransız sembollerini hedef alındı. Savcılar, sadece pazar günü Korsika’nın en büyük ikinci şehri Bastia’da çıkan çatışmalarda 77’si polis olmak üzere 102 kişinin yaralandığını söyledi.

Hükümet, Colonna ile iki yoldaşının Korsika hapishanesine nakledilmesini engelleyen ‘özel mahkum’ statüsünü kaldırmaya yönelik ‘gecikmiş’ adımı, protestocuları teskin etmek bir yana daha da kızdırdı.

Onlarca yıllık silahlı mücadelenin ardından son 10 yılda demokratik yolları benimseyen çiler, Korsikalı mahkumların adaya getirilmesinin yanısıra adaya kendini yönetmesi için daha fazla yetki verilmesi ve Korsika dilinin resmi dil olarak tanınmasını talep ediyor. Anca bunlar, siyasilerin rutin olarak ülkenin birliğini ve ulusal kimliğini koruma ihtiyacını dile getirdiği Fransa’da oldukça hassas konular olmaya devam ediyor.

Daha önce Cumhurbaşkanı Macron, Fransız Anayasası’nda Korsika’dan özel olarak bahsetmeye açık olduğunu söylemişti, ancak Korsika çilerinin daha önemli özerklik taleplerini reddetmişti.

Corse Matin’in dün yayımladığı Ifop anketi ise Fransız halkının yaklaşık yarısının Korsika’nın özerkliğini destekleyeceğini, yüzde 60’ının ise Korsika’nın tam bağımsızlığa karşı olduğunu ortaya koydu.

Diğer yandan Fransızların ‘baş polis’ dediği İçişleri Bakanı’nın Korsika’ya özerklik vaadi, Macron’un cumhurbaşkanlığı seçimindeki rakiplerinin ‘oportünist manevra’ tepkisini çekti.

Merkez sağcı-muhafazakar parti Cumhuriyetçiler’in cumhurbaşkanı adayı Valérie Pécresse, Macron’u ‘şiddet karşısında teslim bayrağını açmakla’ suçladı. Aşırı sağcı Marine Le Pen, ‘Macron’un koltuğunu korumak için çifte standartlı kayırmacılık yaptığını’ söyleyerek “Korsika Fransız kalmalıdır” dedi.

Sol kanat ise özerkliğe destek verirken, Yeşil Parti adayı Yannick Jadot, “Her zamanki gibi bu hükümetin çözüm arayışına girmesi için işlerin çığrından çıkması gerekiyor” eleştirisini getirdi.