Alican Yücesoy: “İnsanın değişimi kabul etmesi lazım”

Meriç Aral ve Efe Tunçer’in her hafta farklı konularla kendi gündemlerini oluşturdukları ve konuklarını sordukları sorularla köşeye sıkıştırarak ilham veren bol kahkahalı bir sohbete dahil ettikleri Zorlu PSM YouTube kanalında yayınlanan programları Teras Noir’ın bu haftaki konuğu başarılı oyuncu Alican Yücesoy oldu.

İSTANBUL (İGFA)- Meriç Aral ve Efe Tunçer, Zorlu PSM YouTube kanalında yayınlanan ‘Teras Noir’ adlı programlarında bu hafta, son olarak “Maske Kimsin Sen?” programıyla ses getiren oyuncu Alican Yücesoy ile eğlenceli sohbetlerinin yanı sıra müzik ve sosyal yaşam üzerine gerçekleştirdikleri filtresiz dost muhabbetleri ile keyifli bir yolculuğa çıkıyorlar.

Alican Yücesoy, Efe Tunçer’in “Neşe ve pozitif enerji deyince aklıma gelen isimlerden birisin. Oyunculuğa da bakışın bu yönde midir?” sorusuna “’İnsan hayatta nasılsa sahnede de öyledir’ diyordu Zekai Müftüoğlu hocamız. Muhtemelen sahnede de böyleyimdir hatta hayatta da sahnede olduğum gibiyimdir. Daha esneyebilen, her şeyin mümkün olduğu bir şeye inanıyorum hayatta. Sahnede de yada yaptığım işte de ona inanıyorum. Ama ne kadar becerebiliyorum bilemiyorum fakat senin güzel söylemlerin doğrultusunda başarabildiğimi düşünüyorum. Eskiden daha fevriydim mesela. 20’lerimde daha asabi olduğum dönemlerim oldu. Hatta sende galiba şeker hastalığı var filan diyorlardı. Halbuki hiçbiri yokmuş. Bu yüzden insan yaşadığı hiçbir dönemi ben böyleyim diye kabul etmek zorunda kalmamalı. İnsanın değişimi kabul etmesi lazım.” açıklamasıyla Meriç Aral ve Efe Tunçer’i oldukça etkiledi.

“HER ŞEYDEN ÖNCE İYİ BİR İNSAN OLABİLMELİYİZ”

Alican Yücesoy, Efe Tunçer’in “Müşfik Kenter hocamızın bir lafı vardır ‘Önce aktör olmak değil önce insan olmak’ der. Belki daha ziyade iyi insan olabilmek. Çünkü önce iyi insan olabilirsek diğer insanları anlayabilir ve canlandırabiliriz. Bu öğreti senin yaptığın işe bakış açını nasıl etkiliyor?” sorusuna “Benim yalnızca işle ilgili değil yaşamımla ilgili her şeyi şekillendiren bir bakıştır bu. Hatta bence senin de bir sanatçı olarak hayatını şekillendiren bir konudur. Kendini ne kadar insan olmaya yaklaştırırsan başkalarının da farkına varabilirsin. Başkalarından kastım yalnızca insanlar değil; tabiatın, hayvanların yani her şeyin. Onu doğru algılayabilirsen kendi kendini manipüle edebileceğin şekilde algılamamanın formülünü de bulmuş olursun. Bu durum da bir oyuncunun fazlasıyla işine yarar. Her şeyden önce objektif olmak konusunda çokça katkısı olur.” cevabıyla kişisel yaşamıyla oyunculuk konusunda nasıl bir bağ kurduğunu tüm samimiyetiyle anlattı.