ABD, düne kadar darbe girişiminde bulunduğu, ekonomik yaptırımlarla sıkboğaz ettiği, “insan haklarını ihlal” iddiasıyla mesafe koyduğu ülkelerin …
ABD, düne kadar darbe girişiminde bulunduğu, ekonomik yaptırımlarla sıkboğaz ettiği, “insan haklarını ihlal” iddiasıyla mesafe koyduğu ülkelerin kapısını, petrole ihtiyaç duyunca çalmaya başladı.
Rusya’dan enerji ithalatına son verme kararı veren Washington, Latin Amerika’da hedefe koyduğu Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro ile yıllar sonra ilk kez temas kurdu. Görüşme Maduro tarafından da doğrulandı. İran’la yürütülen müzakerelerde Tahran’ın petrol kaynaklarını piyasa sürmesi için hızlandırılıyor. Venezuela ve İran, piyasaya günde yaklaşık 1,5 milyon varil katkıda bulunabilir. ABD’de Joe Biden yönetimine en büyük tepki ise Körfez’den geldi. Hem Riyad hem de Abu Dabi yönetimleri, ABD Başkanı Joe Biden’ın telefonla görüşme talebine cevap vermedi.
GÖRÜŞME TALEBİNİ REDDETTİLER
Wall Street Journal gazetesinin üst düzey ABD’li ve Suudi yetkililere dayandırdığı habere göre, Beyaz Saray, Biden ile Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman ve Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed Bin Zayid Al Nahyan arasında telefon görüşmesi ayarlamaya çalıştı.
Ancak iki veliaht prens de telefon görüşmesi talebini reddetti. Söz konusu görüşmelerde Biden’ın, prensler ile Ukrayna’ya uluslararası destek verilmesi ve dünyada artan benzin fiyatlarının kontrol altına alınması konularını ele alması amaçlanıyordu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin geçen hafta Veliaht Prens bin Selman ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirmişti.
BIDEN’DAN RAHATSIZLAR
Gazetenin haberinde, Suudi Arabistan’ın son dönemde Biden yönetimi ile arasının kötü olduğu, Suudi Arabistan’ın Biden yönetiminden Yemen’de daha çok yardım, İran konusunda daha fazla destek ve 2018’de katledilen gazeteci Cemal Kaşıkçı konusunda ABD’de Suudilere karşı açılan davalara müdahiliyet istediği aktarıldı. BAE’nin de eski Başkan Donald Trump sonrasında Biden yönetiminin politikalarından rahatsızlık duyduğu kaydedildi.
NÜKLEER MÜZAKERELER HIZLANDI
Öte yandan Viyana’da devam eden İran ile nükleer müzakerelerin hızlanması da dikkati çekiyor. İran’ın baş nükleer müzakerecisi Ali Bagheri Kani, istişarede bulunmak için gittiği Tahran’dan dün döndü. Tarafların olası bir anlaşmaya çok yakın olduğu kaydedildi. ABD ile İran arasındaki diyaloğun yeniden sağlanması durumunda İran’ın tankerlerde depolanmış ve hemen sevk edilebilecek birkaç yüz bin varil petrolü var. Bu küresel petrol üretimine bir milyon varil ekleyebilir.
DARBE GİRİŞİMİNDE BULUNMUŞTU
ABD yönetimi, darbe girişiminde bulunduğu dünyanın en büyük petrol rezervine sahip ülkesi Venezuela’nın da kapısını çalmak zorunda kaldı. Geçen hafta bir ABD’li heyet Venezuela Devlet Başkanı Maduro ile bir araya geldi. ABD heyetinin yaptırımları gevşetme karşılığında petrol talebinde bulunduğu ve Amerikan Chevron şirketine yeniden faaliyet izni verileceğini belirttiği açıklandı. Pazartesi günü Maduro, ABD’li heyetle görüşmeyi doğruladı ve bir yol haritası üzerinde anlaşıldığını belirtti. Venezuela ayrıca bir iyi niyet göstergesi olarak ülkede tutuklu iki ABD vatandaşını da serbest bıraktı.
BAE PETROL SORUNUNA EL ATTI
Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Washington Büyükelçisi Yousef el Otaiba, petrol üretim artışlarını desteklediklerini ve Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütünü (OPEC) daha yüksek üretim seviyelerini düşünmeye teşvik edeceklerini bildirdi
Birleşik Arap Emirlikleri’nin Washington Büyükelçisi Otaiba yaptığı açıklamada BAE’nin 50 yılı aşkın süredir küresel pazarlar için “güvenilir ve sorumlu” bir enerji tedarikçisi olduğunu belirtti.
BAE’nin, enerji piyasalarındaki istikrarın, küresel ekonomi için kritik olduğuna inandığını vurgulayarak “Üretim artışlarını destekliyoruz ve OPEC’i daha yüksek üretim seviyelerini düşünmeye teşvik edeceğiz.” ifadesini kullandı.
BLİNKEN BAE’NİN DESTEĞİNİ MEMNUNİYETLE KARŞILADI
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken da bugün düzenlenen basın toplantısında, BAE’nin petrol üretiminin artırılmasına destek vermesini memnuniyetle karşıladıklarını aktardı.
Blinken, “Küresel enerji piyasalarını istikrara kavuşturmak, dünya çapında bol miktarda enerji arzının devam etmesini sağlamak önemli.” değerlendirmesinde bulundu.