Birçok Avrupa bankasının Rusya’yla doğrudan ilişkisi bulunmasa da, yatırımcılar Ukrayna krizinin patlak vermesinden bu yana Avrupa bankalarının …
Birçok Avrupa bankasının Rusya’yla doğrudan ilişkisi bulunmasa da, yatırımcılar Ukrayna krizinin patlak vermesinden bu yana Avrupa bankalarının hisselerini terk ediyor. Analistler Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşta bir sonraki adımın belirsiz olmasının, petrol fiyatlarındaki yükselişin Avrupa’nın ekonomisini yavaşlatma ihtimalinin ve henüz bilinmeyen dolaylı ilişkilerin yatırımcıları Avrupa bankalarına yönelik temkinli hale getirdiğini söyledi.
Axiom Alternative Investments Araştırma Başkanı Jérôme Legras Wall Street Journal’a yaptığı açıklamada, “bu bir miktar korona virüs krizinin başlangıcına benziyor. Hiç kimse bir sonraki aşamada neler olacağını bilmiyor” dedi. Krizin başlangıcından bu yana Euro Stoxx banka endeksi yaklaşık dörtte bir oranında düştü. Fransa bankası Société Générale, İtalya bankası Unicredit ve Avusturya bankası Raiffeisen Bank International sırasıyla %35, %38 ve %47 düşüş yaşadı.
Tüm bu bankaların Rusya’da yerel operasyonları bulunuyor. Bankaların hisseleri salı günü bir miktar toparlanma göstermiş olsa da, pandemi sonrası zirvelerinin oldukça altında işlem görüyor. Rusya birimleri, Société Générale ve Unicredit karlarının küçük bir bölümünü oluşturuyor. Ancak Raiffeisen’in karlarının %40’ı Rusya’da ve Ukrayna’da elde ediliyor. Geçtiğimiz hafta banka nakit bulundurmak için temettü ödemesini askıya aldı. Bu durum ise pandemi döneminde temettü ödemesi alamayan yatırımcıların endişelerini artırdı.
Ancak analistler küçük ölçekli kredi kurumunun büyük risklere maruz kalmadığını ve bankanın dahil olduğu şirketler ağının, ihtiyaç olduğunda destek verebileceğini söyledi. Rusya’yla doğrudan bağlantısı bulunmayan bankalar ise büyük sorunlarla karşı karşıya kalmadı.
UBS’ten pazartesi günü yapılan açıklamada, bankanın kredi ve türev araçları da dahil olmak üzere doğrudan ilişkilerinin toplamda 634 milyon dolar olduğu söylendi. Bu rakam bankanın gelişen ülkeler toplamı olan 21 milyar doların oldukça küçük bir kısmını oluşturuyor. Yine de bankanın hisseleri 23 Şubat’tan bu yana beşte bir oranında değer kaybetti.
Bankalar, yaptırımlara maruz kalan bankalarla ilişkilerini keserken, Rusya’da bulunan varlıklarını yeniden gözden geçirmeye başladı. Fitch Ratings Analisti Anton Lopatin, batı bankalarının Rusya’da müşterileri adına türev ve swap işlemlerini gerçekleştirdiğini açıkladı. Bu kontratların ne kadarının devam ettiğinin bilinmediğini açıklayan Lopatin, bankaların Rusya’yla olan ilişkilerine dair açıkladığı verilerde türev kontratlarının yer almadığını söyledi.
Moody’s Ratings de Rusya ve Ukrayna bankalarıyla türev araçları gibi ilişkileri bulunan küresel bankaların bazı yatırım zararlarıyla karşı karşıya kalabileceğini açıkladı. Bunun nedeni ise kullanılan teminatların büyük bir bölümünün değer kaybetmiş olması. UBS kredilerde teminat olarak Rusya varlıklarında 200 milyon dolarlık bağı olduğunu söyledi. Moody’s “askeri çatışmanın ve bununla ilişkili uluslararası ekonomik ve finansal yaptırımların etkisinin ne olacağını söylemek için henüz erken, çünkü bunların kapsamları değişmeye devam edecek” dedi.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Sözcüsü, “Euro Bölgesi bankalarının Rusya ile olan ilişkilerinin seviyesi farklı ancak genel olarak sınırlı görünüyor” dedi. Sözcü, ECB’nin durumu izlemeye devam ettiğini ve denetim altındaki bankalarla yakın ilişkiler içinde çalışıldığını söyledi. borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre Ukrayna krizi, korona virüs pandemisinin ardından toparlanma göstermeye başlayan Avrupa bankalarını vurdu. Korona virüs sürecini hükümetlerin teşvik paketlerinin de etkisiyle beklenenden daha dirençli atlatan bankalar, ABD’li rakipleri karşısında yüksek harcamalar ve düşük karlılıkla mücadele ediyor.
Aynı zamanda birçok yatırımcı Ukrayna krizinin Avrupa ekonomisi üzerindeki etkilerinden de endişeli. Enflasyon şimdiden oldukça yüksek ve ECB pandemi dönemindeki teşvik politikalarını geri çekmeye hazırlanıyor. Krizle birlikte yükselen enerji fiyatlarının enflasyonu da yükselterek tüketici harcamalarını baskılaması ve sanayi üretimini vurması bekleniyor. Avrupa ekonomisinde büyümenin yavaşlayacağı tahmin ediliyor. Danimarka bankası Danske Bank Baş Analisti Jens Peter Sorensen, “yüksek enflasyon görüldüğünde merkez bankası gelir ve faiz oranlarını yükseltir. Ancak bu büyümeyi olumsuz etkileyebilir. Bu oldukça zorlu bir hesap” dedi.
Sorensen perşembe günü toplanacak ECB’nin Avrupa ekonomisi üzerindeki etkilerdeki belirsizlik kalkana kadar faiz oranlarında yükselişi erteleme sinyalleri vereceğini tahmin ediyor. Yatırımcıların bu yıl iki faiz oranı artırımı beklediğini söyleyen Sorensen, bu beklentilerin bire düştüğünü söyledi. Faiz oranlarındaki artışla yükselişe geçeceği düşünülen bankalar ise bu durumdan etkilenecek.
