Dünyada iz bırakan insanlar serimizde Rahibe Teresa’nın ardından, Filipinler’de olağanüstü bir devrim hikâyesi yazan, çizdiği demokrasi yoluyla …
Dünyada iz bırakan insanlar serimizde Rahibe Teresa’nın ardından, Filipinler’de olağanüstü bir devrim hikâyesi yazan, çizdiği demokrasi yoluyla tüm dünyaya örnek olan Maria Corazon Cojuanco Aquino (Cory Aquino) ile tanışacağız.
İçerik boyunca Cory Aquino’nun gençlik yıllarına, verdiği demokrasi savaşını daha rahat anlayabilmemiz için eşi Benigno’ya ve Filipinler’in Diktatör Devlet Başkanı Marcos’a da kısaca değineceğiz. Eğer hazırsanız; Filipinler’den tüm dünyaya yayılan demokrasi destanını inceleyelim.
Öncelikle Filipinler nedir, nerededir; bunu kavrayalım
Coğrafi ve kültürel olarak bizlere uzak olan Filipinler hakkında çok kısa bir özet geçmemiz gerekirse eğer; 7641 ada ve adacıktan oluşan bir Güneydoğu Asya ülkesi olan Filipinler Cumhuriyeti, aradaki denizi saymazsak; Çin, Tayvan, Vietnam ve Endonezya ile komşu bir devlettir.
Filipinler’in başkenti Manila’dır ve devletin nüfusu günümüzde 108 milyon civarıdır. Nüfus yönünden dünyanın en büyük on ikinci devleti olan Filipinler’in ismini, Pasifik Deprem Kuşağı’nda bulunmasından ötürü ana haber bültenlerinde sık sık ciddi depremler ile beraber duyarız. Ayrıca Filipinler, coğrafi konumu sebebiyle dünyada biyolojik çeşitliliğin en fazla olduğu ülkelerin başında gelir.
Cory Aquino’nun çocukluk ve gençlik yılları
Cory Aquino; 25 Ocak 1933’te, Filipinler’in Tarlac şehrinde, zengin ve nüfuzlu bir ailede dünyaya geldi. Henüz çok genç yaşlarda bile dini inancına olan bağlılığını göstermek ve bu bağlılığı artırmak için Katolik okullarında eğitimler aldı.
Çevresi tarafından zeki, çalışkan, zarif, dindar ve utangaç olarak ifade edilen Aquino; 1954 yılında Kanada’da üniversite eğitimini tamamladıktan sonra ülkesi Filipinler’e geri döndü.
Hırslı gazeteci Benigno ile evlenirken; aslında neye evet dediğinden habersizdi
Cory Aquino, ülkesine döndükten sonra hukuk eğitimine başladı. Aynı yıllarda ülkede otokratik bir yönetim sergileyen Diktatör Marcos’a karşı sert eleştiriler yayımlayan gazeteci Benigno Simeon Igno Aquino ile evlendi.
Bu evlilikten sonra Cory Aquino; hukuk eğitimini ve kariyer planlarını sonlandırdı. Tamamen bir ev hanımı olan Aquino, bu evliliğin meyvesi olarak 5 çocuk sahibi oldu ve hayatını tamamen ailesine adadı.
Benigno’nun hızlı yükselişi ve Marcos’un panik olması
Muhalif bir gazeteciyken, ülkemizdeki karşılığı ile hem vekil hem de valiliğe kadar yükselen Benigno, halkın desteğini ardına aldı ve yakaladığı bu rüzgâr ile diktatör Marcos’u devirmeye karar verdi. Her geçen gün daha da sert bir muhalefet yapan Benigno, Marcos’u da epeyce rahatsız ediyordu.
Marcos’un kendine ait hikâyesini de kısaca bilmemiz gerekirse…
Ferdinand Marcos, Filipinler’in özgürlük savaşında çok kilit bir rol oynadığını ifade ederek (Resmî ABD Arşivleri bu bilgiyi reddetmesine rağmen) kendisini millî kahraman ilan etti ve 1965 yılında sert bir seçim propagandası ile Filipinler’deki IV. Cumhuriyet Dönemi’nin ilk devlet başkanı seçildi.
Marcos, 1972 yılında Benigno’nun önderliğinde artan homurdanma ve isyan fısıltılarından ötürü, Filipinler’deki Komünizm tehlikesini gerekçe göstererek sıkıyönetim ilan etti. Bu dönemde başta Benigno olmak üzere birçok muhalif siyasetçi ve gazeteci gözaltına alındı ve süresiz hapis cezalarına çarptırıldı. Dilerseniz hikâyenin devamına askerî ve dikta bir rejime geçmiş olan Marcos’tan değil de; Aquino Ailesi’ne dönerek devam edelim.
Benigno’nun cezaevine girmesinden sonra Marcos otoritesini sağlamlaştırdı
1973 yılında cezaevine giren Benigno’nun sağlığı, olumsuz cezaevi şartlarından ötürü giderek kötüleşiyordu. Yine bu süreçte özellikle Benigno’nun hapse girmesiyle beraber halk da Marcos’un askeri ve dikta yönetimine boyun eğdi. Bunu da fırsat bilen Marcos, ABD ve diğer devletler ile ilişkilerini düzeltmek için seçim kararı aldı.
Marcos seçim kararı alarak hem demokratik olduğunu göstermiş olacak hem de otoritesini daha da sağlamlaştırmış olacaktı. 1978 yılında gerçekleştirilen ve Benigno’nun cezaevinden yürüttüğü kampanyadan şaibeli bir şekilde Marcos galip çıktı.
Benigno’nun daha da kötüleşen sağlık durumu ve ülkeyi terk etmesi
1978 Seçimleri’nin ardından yayımlanan bağımsız raporlarda Marcos’un oylarının %70’inin şaibeli olduğu açıklandı fakat buna rağmen Benigno ve taraftarları Marcos’a karşı mücadele edemedi. Bunda hem askerî yönetim hem de Benigno’nun daha da kötüleşen sağlık durumu etkili oldu.
Dönemin ABD Başkanı Jimmy Carter’ın da sürece müdahale etmesiyle beraber; Benigno, ailesiyle beraber kalp rahatsızlığının tedavisi için 1980 yılında ABD’ye gitti.
Benigno’nun sağlığı daha iyi olunca ülkesini kurtarmak için yola çıktı
1980 yılında tedavi amacıyla ailesiyle ABD’ye giden Benigno, 3 yıllık bir tedavi sürecinin ardından ülkesine geri dönmek üzere yola çıktı. Geri dönerken eşi Croy Aquino ve beş çocuğunun ABD’de kalmasını istedi çünkü Marcos tarafından tekrar hapse gönderilmesi hatta ailesinin de hapsedilmesinden endişe ediyordu.
Filipinler’in kaderinin değiştiği yer: Manila Uluslararası Havalimanı
1983 yılında tek başına ülkesi Filipinler’e dönen Benigno, Manila Uluslararası Havalimanı’nda Marcos’un emriyle suikaste kurban gitti ve yaşamını yitirdi.
Olay yerinde yaşamını kaybeden Benigno’dan sonra Filipinler’i korku bulutları sardı. Bu suikast ile Marcos, ülkesinde meydana gelebilecek en ufak muhalif sesi bile kısmış oluyordu ya da öyle düşünüyordu.
Benigno’nun suikaste uğradığı anların görüntüsü (uçak içerisindeki basın mensuplarının kamera kayıtları)
Bayan Aquino, eşinden bayrağı devralıp demokrasi sahnesine çıkıyor
Eşini kaybettiği güne kadar siyasete hiç karışmayan ve son derece utangaç bir insan olan Cory Aquino; eşinin ölümüyle Filipinler Halkı’nın sorumluluğunu ve eşinin yarım bıraktığı görevleri eşinin mirası kabul ederek sırtına yüklendi. Filipinler’de Marcos da dahil tek bir kişi bile Aquino’dan böyle bir çıkış asla beklemiyordu. Aquino, hemen ülkesine geldi ve çalışmalara başladı.
Gayet sakin, hanım hanımcık karakteri ve utangaç kimliğiyle tanınan ev hanımı Aquino’nun “bugün bayrağı eşimden devraldım” çıkışını Diktatör Lider Marcos, yeni bir seçim zaferi olarak görüyordu. Nitekim Marcos, Aquino’ya karşı seçime girip kazanarak; diğer devletlere demokratik lider imajını gösterebilirdi.
Aquino’nun sert muhalefeti ve Marcos’un baskın seçim kararı
1987 Seçimleri’nin çalışmalarına başlayıp meydanlara düşen Aquino’nun sert ve etkili muhalefeti, hem Marcos hem de halkta soğuk duş etkisi yarattı. Hiç kimse Aquino’dan böyle bir liderlik çıkışı beklemiyordu ve açıkçası halen hiç kimse gördüklerine ve duyduklarına inanamıyordu.
Aquino’nun halktan topladığı yoğun desteği fark eden Marcos, bu yükselişi sadece erken ve baskın bir seçim ile durdurabileceğine karar kıldı ve Şubat 1986’da baskın bir erken seçim kararı aldı.
Her iki aday da kendisini başkan ilan etti, Aquino halkı meydanlara çağırdı
Filipinler’deki muhalefet partileri, halkta ciddi bir etki bırakan Aquino’yu Marcos’un karşısında ortak aday olarak gösterdi. 7 Şubat 1986’da yapılan erken seçimde (baskın), mevcut Devlet Başkanı Marcos, %54 oyla ve gayriresmi sonuçla seçimi kazandığını ilan etti.
Aquino ve destekçileri, seçim sonucuna itiraz ettiler. Aquino’nun ekibi, yaptığı analizlerde Aquino’nun en az %54 oy almış olması gerektiğini açıkladı. Bu açıklamanın ardından Aquino, resmî seçim sonuçlarının açıklanmasını beklemeden, gayriresmi seçim sonuçlarına itiraz ederek Marcos’un seçimi kazanmasını kabul etmeyeceğini ilan etti. Ardından da halkı, kendisine destek olması yönünde meydanlara çağırdı.
Askerî yönetim de ikiye bölündü, ülke iç savaşın eşiğine geldi
Ülkeyi askerî bir yönetim ile idare eden Marcos, askeri kanattan destek beklerken ordu da ikiye bölündü. Ordunun bir bölümü mevcut Devlet Başkanı Marcos’u desteklerken; diğer bölüm ise Aquino’nun seçimi kazandığını ve Aquino’nun hakkının yenmesine göz yumamayacağını açıkladı. Askerî yönetimin bu fikir ayrılığı, ülkeyi ciddi bir iç savaşın içerisine sürükleyebilirdi.
Diktatör Marcos’un ülkeyi terk etmesi ve Aquino’nun Başkan ilan edilmesi
25 Şubat 1986 tarihinde ardı ardına yaptıkları basın açıklamalarıyla hem Marcos hem de Aquino, kendilerini Filipinler Cumhuriyeti’inin resmî devlet başkanı olarak ilan etti. Filipinler’de etkin bir güç olan Amerika’nın destek verdiği subayların da Aquino’yu desteklemesi ve ABD’nin Marcos’a verdiği desteği çekmesinden ötürü, 21 yıllık diktatörlük rejimi Marcos’un ülkeyi terk etmesiyle sona erdi.
Yine aynı hafta içerisinde Aquino başkanlığındaki yeni Filipinler Hükûmeti, ABD tarafından resmen tanındı. 21 yıl boyunca diktatörlükle idare edilen Filipinler’de, Aquino’nun ilk işi yeni ve demokratik bir anayasa hazırlamak oldu. Mart 1986’da ülkede geçici bir anayasa ilan edildi ve ülke Şubat 1987’ye kadar bu geçici anayasa ile idare edildi.
Aquino, tam bir demokrasi destanı yazdı ve yazmaya da devam ediyor
Filipinler Cumhuriyeti’nin demokratik yönetim anlayışını benimseyen ve uygulayan Devlet Başkanı Aquino, eşi Benigno’nun suikast sonucu hayatını kaybettiği Manila Uluslararası Havalimanı’nı demokratik süreç mücadelesinin başlangıcı kabul ederek; havalimanının ismini Ninoy Aquino Uluslararası Havalimanı (Ninoy, Benigno’nun ikinci adı) olarak değiştirdi.
Ayrıca suikast günü, Filipinler’de her yıl Demokrasi Bayramı olarak millî bayram ilan edildi. Şubat 1987’de anayasanın hazır olmasıyla birlikte anayasa teklifi tam haliyle referanduma sunuldu. Halkın çok büyük bir desteği ile bu demokratik anayasa ve yönetim de kabul edildi.
Görevimi tamamladım, koltuğu yeni bir isme bırakma zamanı geldi…
Filipinler’in ilk kadın Devlet Başkanı 1992 yılına geldiğimizde; “ben bu ülkeye demokrasi ve özgürlük getirmek için yola çıktım ve yeni anayasa ile bunu gerçekleştirdim. Eşimden aldığım bayrağı, bir başkasına devredebilmek için önümüzdeki seçimlerde başkan adayı olmayacağım” diyerek tekrar aday olmayacağını açıkladı.
Cory Aquino döneminde kabul edilen yeni ve demokratik anayasaya, bir daha Marcos gibi bir diktatör yönetim doğmasın diye “bir kişi sadece bir kez başkan seçilebilir” maddesi eklenmişti. Hem hukukçuların hem de parti liderlerinin “siz anayasa kabul edilmeden önce başkan seçildiniz, hukuken aday olmanızda bir sakınca yok” demelerine rağmen Aquino, aday olmanın doğru olmayacağını ifade ederek aday olmadı.
Aquino çalışmalarına hız kesmeden devam etti
1992 yılında yapılan seçimlerde yeni devlet başkanı Aquino’nun partisinden Fidel Ramos seçildi. Aquino koltuğu Ramos’a devrettikten sonra evine son derece mütevazı aracıyla döndü. Devlet başkanlığı görevinin ardından Aquino, kendisini kadın hareketlerine adadı ve kadın haklarını savunan topluluklara öncelik etti.
Demokrasi Anası, vefat ederken de yeni bir bayrak değişimine vesile oldu
Adını dünyanın seyrini değiştiren devrimciler listesine yazdırabilen nadir kadınlardan biri olan Aquino, 2008 yılında kolon kanserine yakalandı. Kanser ile verdiği savaş sonucunda Aquino, 1 Ağustos 2009’da 76 yaşında hayatını kaybetti
Aquino’nun vefatının ardından halk ve partilerden gelen talep doğrultusunda Aquino çiftinin 5 çocuğundan tek erkek evlat olan Benigno Simeon Cojuangco Aquino, devlet başkanlığı seçimlerine aday oldu ve 2010-2016 yılları arasında devlet başkanı olarak görev yaptı.
Aquino’nun görevdeyken halkına kazandırdıkları ve kazandıramadıkları
Cory Aquino, görev başındayken ilk iş geçici bir anayasa ile ülkeyi geçiş dönemine soktu, daha sonra da yeni bir anayasa ile tam demokratik bir hale getirdi. Bir daha Marcos gibi bir diktatörlük yaşanmasın diye, başkanlık dönemlerini 1 kez ile sınırladı.
Seçim sürecinde halkına söz verdiği tarım reformu ve toprağın yeniden dağıtımı gibi konularda ekonomik şartlardan ötürü taviz vermek zorunda kaldı. Her ne kadar Marcos’un diktatörlüğü karşısında ABD, Aquino’ya destek vermiş olmasa da; Başkan Cory Aquino, Filipinler’de bulunan ABD üslerinin kapatılması için siyasi mücadele verdi.
6 yıllık görev süresi boyunca 6 darbe girişimi yaşadı
Her ne kadar Filipinler Eski Devlet Başkanı Diktatör Marcos ülkeyi terk etmiş olsa da, Marcos’u desteklemeye devam eden bazı askerî gruplar, Başkan Aquino Yönetimi’ne karşı tam 6 kez darbe girişiminde bulundu fakat tüm bu girişimler hem halk desteği hem de Aquino’yu destekleyen ordu tarafından engellendi.
Aquino’nun devrime giden süreçte kadın olmasının zorluğu
Cory Aquino, Diktatör Lider Marcos’a karşı muhalefet ederken Marcos tarafından kendisine yöneltilen “Aquino sadece bir kadın ve olması gereken tek yer de yatak odasıdır” çıkışı aslında Filipinler’in de özetiydi.
Filipinler’de Aquino’nun başkan olduğu zamana kadar toplumsal hayatta ve devlet nezdinde kadınlar hak ettiği değeri göremiyordu. Cory Aquino, devlet başkanı seçildikten sonra ve hatta görev süresi dolduktan sonra kadınların hem toplumsal yaşama dahil olması hem de devlet tarafından saygı görmesi için mücadele verdi.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü Bayramı
Yönetimde olduğu sürece ve görev süresi dolduktan sonra sivil toplum örgütlerinde aldığı sorumluluklar ile kadınlara pozitif ayrımcılık yapan Aquino, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü Filipinler’de resmî bayram ilan etti ve Ulusal Kadınlar Günü olan bu resmî bayram için önemli bir bildiri yayımladı.
Aquino, başarısı ile dünya tarafından birçok kez onore edildi
Cory Aquino, eşini kaybettiği gün kendisinde topladığı cesaretle hiç kimsenin tahmin bile edemeyeceği bir devrime imza attı. Bu başarı serüveni ve zafer, dünya tarafından da ilgi ile takip edildi.
Süreç sona erdiğinde Aquino, Time tarafından yılın kadını seçildi. Yine Time tarafından 20. yüzyılın en etkili 20 Asyalı insanı listesine girdi. Birleşmiş Milletler tarafından da onore edilen Aquino; Eleanor Roosevelt İnsan Hakları Ödülü, ICRW ödülü gibi saygın ödüllerin sahibi oldu.
Tüm bu saygın ödüller bir kenara dursun; Aquino bugün halen ülkesinde Demokrasinin Anası olarak saygı ile anılıyor.
Sürekli sarı rengi tercih etmesi üzerine bir anekdot
İçerik boyunca eğer dikkat ettiyseniz Aquino’nun kıyafet seçiminde sarı renge özel bir ilgi gösterdiğini fark etmişsinizdir. Aquino’nun sarı renk içermeyen fotoğraflarını çok nadiren görürsünüz. Bu bir tesadüf ya da moda akımı değil. Cory Aquino’nun eşi Benigno, vefat etmeden önce ABD’deyken ülkesine döneceğini açıkladığında halk onu sarı kurdeleler ile karşılayacaktı.
Tony Orlando’nun “Tie a Yellow Ribbon” (Sarı Kurdele Bağla) şarkısında sarı kurdele umut etmeyi, geri dönmeyi temsil ediyordu. Benigno hayatını kaybedince eşi Cory Aquino, meydanlara çıktığı ilk günden itibaren sarı kurdele ve sarı rengi eşinin mirası olarak taşıdı. Halk da her daim sarı kurdeleler ile Aquino çiftini andı.
Peki ya sizler daha önce Cory Aquino’nun hikâyesini duymuş muydunuz? Aquino’nun hikâyesi hakkında neler düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi yorumlar bölümünde iletebilirsiniz.
*Benigno Aquino’nun uçak içi görüntülerine buradan ulaşabilirsiniz.
Kaynaklar: 1 / 2 / 3 / 4 / 5 / 6 / 7 / 8 / 9 / 10 / 11 / 12 / 13 /