Karamürsel ilçesinde tesisatçılık yapan Akif Demir’in kızı, 6 Ağustos 2013’te polise başvurup babasına ulaşamadığını söyledi. Polisin arama …
Karamürsel ilçesinde tesisatçılık yapan Akif Demir’in kızı, 6 Ağustos 2013’te polise başvurup babasına ulaşamadığını söyledi. Polisin arama çalışmaları sonuçsuz kaldı. Ailesi de Demir’in yurt dışına gittiğini düşündü. Dosyayı yeniden açan polis, Akif Demir’in o dönemdeki banka hesaplarını inceleyerek, borçlu ve alacaklı olduğu kişileri araştırdı. Yapılan çalışmalar sonucunda geçen yıl şubatta C.M.(30) ve Halil Özlen gözaltına alındı. Şüphelilerin polisteki ifadelerinde cinayeti itiraf etmeleri üzerine, tarif ettikleri bölgede keşif çalışması yapıldı. Ancak, Akif Demir’in cesedine ulaşılamadı. Halil Özlen, çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, C.M. hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.
Daha önce görülen duruşmada savcı mütalaasında, “Her ne kadar savunma, cesedin hiçbir şekilde tespit edilemediğini, Akif Demir’in gerçekte ölmemiş olabileceğini, suçun konusunun ceset olduğunu ileri sürmüş ise de, sanık ve tanığın beyanları, olayda kullanılan tabancanın mahiyeti ile aracın içinde ve arkalı önlü koltuklarda oturanlar arasında çok yakın mesafeden ateş edilmiş olması, anlatıma göre maktulün ateş edilme sonrasında hareketsiz kalması, sonrasında cesedin sanık tarafından meskun mahalden uzak ve ıssız bir yerde, yol kenarındaki 5-6 metrelik bir yerden aşağıda atılmış olması ve bir daha kendisinden hiçbir haber alınamamış olması nazara alındığında, Akif Demir’in mutlak surette öldürülmüş olduğu kanaatine varılmıştır.” dedi.
Olayla ilgili davanın karar duruşması bugün Kocaeli 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma salonunda tutuklu sanık Halil Özlen ve avukatlar hazır bulundu. Özlen savunmasında, “Ben maktulün parasını gasbetmedim. Bilakis kendisine iade etmem gereken miktarı ödedim. Kendisinin ölmüş olduğuna da halen inanmıyorum” diye konuştu.
Savunmaların tamamlanmasıyla mahkeme heyeti kararını verdi. Sanık Halil Özlen’in kasten öldürme suçunu işlediğine kanaat getiren mahkeme heyeti, müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına, eylemin haksız tahrik altında işlenmesi sebebiyle cezanın 18 yıla, sanığın yargılama sürecindeki tutum ve davranışları değerlendirilerek indirim uygulayarak 15 yıl hapis cezası verdi. (DHA)