Metacritic, yayınlanan filmlerin eleştirmenler tarafından yorumlandığı ve puanlandığı bir internet sitesi. Çoğu zaman oldukça acımasız davranan …
Metacritic, yayınlanan filmlerin eleştirmenler tarafından yorumlandığı ve puanlandığı bir internet sitesi. Çoğu zaman oldukça acımasız davranan Metacritic eleştirmenlerinin en az eleştirdiği ya da görmezden geldiği filmler düşük not alır ve o yılın en kötüleri kabul edilir. Yani 2021 yılının en kötü filmlerinde sevdiğiniz bir film görürseniz şaşırmayın çünkü listemiz genel bir bakış üzerine hazırlanmıştır.
2021 yılının en kötü filmleri listemizde aslında iyinin kötülerini bulacaksınz çünkü IMDb listelerinde hiç puan almayan filmlerle bile karşılaşmak mümkün. Zaten bir filme kötü demek de ayıp olur o kadar emek var. En iyisi listemizi büyük heyecan yaratan ama nedense fos çıkan filmler olarak inceleyin. İşte Metacritic değerlendirmelerine göre 2021 yılının en kötü filmleri.
Metacritic’e göre 2021 yılının en kötü filmleri:
Olacak gibiymiş ama: Vanquish
Morgan Freeman gibi usta bir oyuncunun başrolünde olmasına rağmen Vanquish filmi hem eleştirmenlerden hem de izleyicilerden oldukça düşük bir not aldı. Filmde; Rus mafyası için uyuşturucu kuryeliği yapan ama artık geçmişini geride bırakmak isteyen genç bir annenin hikayesini izliyoruz. Damon isimli emekli bir polis hikayeye dahil olarak bu genç annenin kızını kaçırdığı zaman olaylar kimsenin beklemediği bir noktaya gelir.
Çok acı annecim: Music
Music filminin belki de kötü sayılmasının en büyük nedeni ortaya karışık acı demeti sunması. Filmde Music isimli otizmli genç bir kız var. Zu isimli bir kadın uyuşturucu bağımlılığından yeni kurtulmuş ve hayatını değiştirmeye hazırlanmaktadır. Music’in koruyucusu olmaya karar veren Zu’nun hikayesini izlediğimiz filmde bir aile yaratma teması anlatılıyor.
Ne kadar da gizemli: The Virtuoso
Anthony Hopkins de olsan eğer iyi bir filmin içinde değilsen ne eleştirmenlerden ne de izleyiciden iyi bir not alabilirsin. The Virtuoso filminde profesyonel bir suikastçinin hikayesini izliyoruz. Suikastçimiz gizemli patronundan yeni bir görev alır. Ancak görevi gerçekleştirmek için gittiği kasaba, daha öncekilere benzememektedir.
Benzemezler toplanmış: Midnight in the Switchgrass
Megan Fox ve Bruce Willis yıllarca düşünsek yan yana hayal edemeyeceğimiz oyunculardı. İzledik de ne oldu? Midnight in the Switchgrass filminde karşımıza bir FBI ajanı ve bir Florida eyalet memuru çıkıyor. İki farklı alanda çalışan karakterlerimiz uzun zamandır çözümü beklenen bir seri cinayetin peşine düşerler.
Biz bunları çok gördük: The Misfits
James Bond bile olsan olmuyormuş değil mi Pierce Brosnan? Filmin her on Hollywood filminden birinde izlediğimiz bir hikayesi var. Ünlü suç dehası Richard Pace, bir grup hırsız tarafından işe alınır. Bu sıradışı hırsızlardan oluşan grubun planı büyük bir altın soygunu yapmaktır. Elbette, hiçbir zaman işler beklediğiniz gibi gitmez.
Sahnede izlemek gerekirdi: Diana: The Musical
Diana: The Musical aslında bir film değil, Broadway’de gösterimi yapılan bir müzikal. Bu nedenle hakkını yemeyelim belki sahnede izlemenin tadı ayrıdır ama Netflix’te izlemek pek kimseyi memnun etmiş gibi görünmüyor. Müzikalde trajik ve biraz da şüpheli bir şekilde ölen Galler Prensesi Diana’nın hikayesini izliyoruz.
Başarısız bir klişe kırma denemesi: Thunder Force
Thunder Force filmi bildiğimiz seksi ve güzel vücutlu süper kahraman klişelerini bir kenara atmak için yapılan filmlerden biri ancak bu durum ne eleştirmenleri ne de izleyiciyi memnun etmiş gibi görünmüyor. Filmde, kötülüğün kol gezdiği bir şehri izliyoruz. Özel güçlere sahip olmak için bir serum alan iki çocukluk arkadaşı kötülüğü ortadan kaldırmaya ant içmişlerdir.
Çok eskiden rastlaşacaktık: Awake
Awake filmini belki pandeminin zaten uykularımızı kaçırdığı bir dönemde Netflix’te değil de başka bir zaman izleseydik sevebilirdik ancak zamanlama yanlış oldu. Awake filminde, bir anda uyuma yeteneğinin ortadan kalktığı bir dünya izliyoruz. Uyumadan geçen her saat insanların aklını kaçırmasına neden oluyordur ve bir anne, bu durumu değiştirmek için mücadele vermektedir.
Eskisi ne güzeldi: Space Jam: A New Legacy
Efsane basketbol oyuncu Michael Jordan ile birlikte yüzlerce farklı Looney Tunes karakterini izlediğimiz 1996 yapımı Space Jam filminin günümüz versiyonu olan Space Jam: A New Legacy filmi aslında oldukça başarılı. Ancak zaten son yıllarda hepimiz geçmişe dönük hüzünlü bir nostalji hissiyle yaşarken geçmişin güzel bir anısını farklı bir şekilde izlemek pek sevilmedi diye tahmin ediyor.
Ne yaptın Tom: Chaos Walking
Tom Holland’ın hatrına 5.8 IMDb puanı aldığı tahmin edilen Chaos Walking filmi ilginç bir hikayeye sahip olsa bile yine de eleştirmenleri ve izleyenleri pek tatmin etmemiş gibi görünüyor. Film, düşüncelerin duyulduğu ve görüldüğü fantastik bir dünyada geçiyor. İki arkadaş bu dünyanın henüz keşfedilmemiş çorak topraklarında sonu belirsiz bir maceraya atılırlar.
Metacritic internet sitesinin değerlendirmelerine göre 2021 yılının en kötü filmlerini listeledik ve kısaca bu filmlerinden neden kötü olarak kabul edildiklerinden bahsettik. Hatırlatalım, listedeki filmler büyük heyecan uyandıran ama sonu hüsranla biten filmler gibi düşünülebilir.