Tarihinde birçok darbe ve müdahale yaşanan Türkiye, bu kez topluca ayağa kalktı. Genci, yaşlısı, kadını, erkeği her yaştan ve her kesimden insan …
Tarihinde birçok darbe ve müdahale yaşanan Türkiye, bu kez topluca ayağa kalktı. Genci, yaşlısı, kadını, erkeği her yaştan ve her kesimden insan yan yana geldi. Bayrağını alan meydanlara koştu. 15 Temmuz Cuma günü saat 22.00 sıralarında başlayan darbe girişimi, 16 Temmuz Cumartesi akşam saat 20.00 sıralarında tamamen bertaraf edildi.
O karanlık gecede kaydedilen görüntüler ise olayın vahametini gözler önüne seriyor. O görüntülerden biri de gazeteci İlhan Çabukol tarafından kaydedildi. Şekerpınar Kavşağı-Çamlıca Gişeleri arasında kaydedilen görüntünün hikayesini Çabukol şöyle anlatıyor: “Saat 01:00 sularında Şekerpınar Kavşağı’na geldik. Trafik tamamen durmuş, herkes bizim gibi ne olur merakıyla araçlarından inip etrafına bakıyordu. Bende arkadaşım Ömer ile birlikte aracımızdan indik. Yolun emniyet şeridinde 3 askeri otobüs sağ şeridi zorlayarak ilerlemeye çalışırken, otobüsün yanına gittik ve ‘siz nereye gidiyorsunuz?’ diyerek diğer vatandaşlarımızla birlikte otobüsü durdurduk.
“NE DEDİYSEK İKNA EDEMEDİK”
Otobüs ağzına kadar dolu ve başlarında 3-4 tane rütbeli asker görünüyordu. Bunları geri dönmeleri konusunda ikna etmeye çalıştık ama nafile. Bizde askerlik yaptık. Böylesini hiç görmedim. Ne dediysek, ne yaptıysak ikna edemedik. Bu sefer ‘Siz asker değilsiniz, kimsiniz, sizi buraya kim gönderdi, nereye gidiyorsunuz?’ sorularını sorduk.
SİLAHINI ÇEKİP VURDU
Çıkarın kimliklerinizi demeye kalmadan bir üst teğmen çıldırmışçasına ateş ederek otobüsten aşağı indi. Biz geri çekilmeyince silahı başımıza doğrulttu ve vurmakla tehdit etti. Sürekli havaya ateş açan sözde komutan kenarda duran bir vatandaşımızın bacağına ateş ederek yaraladı. Gazetecilik refleksi olsa gerek, o ara nasıl oldu bilemiyorum ama cep telefonumun video kaydını açmışım. Asker görünümlü bu teröristler, bir taraftan havaya ateş açıyor, diğer taraftan ise çıldırmışçasına başımıza silah dayayıp bizi ölümle tehdit ediyordu.
“MİLLET CEPHESİNE KARIŞTIK”
Bir ara tamamen tesadüf, Beyoğlu’nda ikamet eden Alucralı hemşehrim Ali Erilli abimizin ‘yediğiniz lokmalar haram olsun. Size hakkımı helal etmiyorum’ dediğini duydum. Ali beyle birlikte başkan yardımcımız Şerife Taşbaşı ve Ömer Avcu ile olay yerinden, Beyoğlu’na ulaşmak için uzaklaştık. Millet cephesine karıştık. Milletçe yazılan destanda birer harf olduk. Bizi ölümle korkutanları müebbet cezaya mahkum ettik.”