Gümüşhane’de yaşayan Erdemir ve Naciye Akagün çifti, 1920’li yıllarda yapılan 100 yıllık Akagün Konağı’nda yarım asırdır yaşamlarını sürdürerek …
Gümüşhane’de yaşayan Erdemir ve Naciye Akagün çifti, 1920’li yıllarda yapılan 100 yıllık Akagün Konağı’nda yarım asırdır yaşamlarını sürdürerek bir tarihi ayakta tutmaya çalışıyor.
Gümüşhane kent merkezinde bulunan ve 1920’li yıllarda inşa edilen Akagün Konağı, yapısal özellikleriyle tarihi Gümüşhane konaklarının karakteristik özelliklerini taşıyor. Korunması gereken taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilen 100 yıllık yapının, kentin en eski konaklarından biri olduğu biliniyor. Geçen yıllarda aslına uygun olarak restore edilen yapı içerisinde yarım asırdır hayatlarını sürdüren Akagün çifti, antika eşyaların da bakımını ve temizliğini yaparak bir tarihi ayakta tutmaya çalışıyor. Yıllar önce Ankara ve Gümüşhane’den apartman daireleri satın aldığını söyleyen 76 yaşındaki Erdemir Akagün, bu dairelerde yaşayamadıklarını ve tekrar konaklarına döndüklerini söyledi.
“GÜMÜŞHANE’NİN EN ESKİ EVLERİNDEN BİRİSİ”
Akagün Konağı’nın Gümüşhane’nin en eski konaklarından birisi olduğunu söyleyen Akagün, “Rahmetli babam bu evi satın almıştı. Gümüşhane’nin en eski evlerinden birisi. 1920’li yıllarda yapıldı. Benim çocuklarım bu evde oldu, iki oğlum iki kızım. Ankara’da da bir ev aldım, oturmadım 30 sene kirada durdu.
Sonra onu sattım buradan bir ev aldım, onda da oturmadım. Buraya alıştığımız için başka dairede yapamıyoruz. Bu evdeki eşyaların bir kısmı geçmişten kalma bazısını da ben getirdim. Dışarda da 46 senelik bir arabam var. O arabayı aldığımda bu memleketin içerisinde 12 tane araba vardı” dedi.
“BU EVİN YAŞAMASINI İSTİYORUM”74 yaşındaki emekli öğretmen Naciye Akagün ise “1972 yılından beri bu evde yaşıyorum. İyi bir aileye gelin geldim. Aile bana çok güzel davrandı. Kısa sürede 4 çocuk sahibi oldum. 3 katı da ben temizliyordum.
Bahçeyle uğraşıyordum. Evimi seviyordum. Her an çocuklarımın bu evde nefes aldığını hayal ettikçe, düşündükçe mutlu oluyordum. Bu evin yaşamasını istiyorum. Özellikle üniversite açıldıktan sonra öğrenciler evimizi ziyaret ediyor. Onlara kapım her zaman açık. Biz geldiklerinde evle ilgili gerekli bilgileri veriyoruz.
Geçmişe bağlı bir insanım ben. Atalarımızdan dedelerimizden kalan hiçbir şeyi atmadım. Bu evin kıymetleri yaşasın dedim” diye konuştu. (İHA)